Retina-Vitreous
2000 , Vol 8 , Num 2
Albino Sıçanlarda İntravitreal Prilokain ve Bupivakain İnjeksiyonundan Sonra Retina Değişikliklerinin Histopatolojik İncelemesi
SSK İstanbul Eğitim Hastanesi, 2. İ.Ü.İ.Tıp Fakültesi Patoloji ABD.
Perioküler anestetik madde injeksiyonlarından sonra, nadir de olsa glob perforasyonları oluşabilir. Göziçine verilen ilaçların retina üzerine olan toksik etkileri bilinmektedir. Bu çalışmada 18 albino sıçanda, intraokular prilokain ve bupivakain uygulamasına karşı, özellikle retinada gelişebilecek toksik cevap incelendi. 9 deneğin sağ gözüne İntravitreal 0.1 ml % 0.5 bupivakain ve 9 deneğin sağ gözüne %2 prilokain verildi. Tüm deneklerin sol gözlerine, kontrol amacı ile, 0.1 cc BSS (+) verildi. 15 gün sonra inhalasyon yolu ile yüksek eter verilmesi ardından, denekler feda edilerek, enükleasyon yapıldı. Elde edilen dokuların, formalin fikse parafin bloklarının, hematoksilen-eozin ile boyalı kesitlerinin incelenmesinde, prilokain verilen sıçanlardan birinde, koroideal damarlarda ektazik değişiklikler, bir diğerinde ise subkonjonktival polimorf nüveli lökosit infiltrasyonu (PNL), bupivakain verilen gözlerin birinde fotoreseptörlerin dış segmentinde spongiyotik değişiklikler ve iki denekte de vitreus ve koroideada PNL infiltrasyonu görüldü. Kontrol amacıyla BSS verilen 1 sıçanda da fotoreseptörlerin dış segmentinde benzer spongiyotik değişiklikler, üç gözde de vitreusta yaygın PNL infiltrasyonu görüldü. Tüm deneklerin retina tabakaları normal organizasyon gösteren hücresel strüktür içermekteydi.. Lokal anestezik preparatlara karşı toksik reaksiyonu yansıtacak, herhangi bir bulguya rastlanmadı.Perioküler lokal anestezik enjeksiyonlardan sonraki perforasyonlarda göziçine verilecek lokal anestezik ajanlardan prilokain ve bupivakain retinaya toksik değildir. Perforasyonlardan sonra görme prognozunu, perforasyonun dokulara yaptığı mekanik etki belirler. Keywords : lokal anestezi, retinal toksisite, glob perforasyonu