Gereç ve Yöntem: Çalışmaya, yaygın vitreoretinal diseksiyon, silikon verilmesi gibi girişimlerin gerekmeyeceği ve pars plana vitrektominin (PPV) kısa süreceğini düşündüğümüz, 25-G TSV sisteminin ilk defa kullanıldığı ardışık 7 hastanın 7 gözü dahil edildi. Intraoperatif komplikasyonlar ve 20-G sistemine göre avantaj, dezavantajlar kaydedildi. Tüm olgular, preoperatif ve postoperatif 1. gün, 1. hafta, 1., 3., 6. aylarda muayene edilerek en iyi görme keskinliği (EİGK), göz içi basıncındaki (GİB) değişiklikler, cerrahinin anatomik sonuçları, görülen komplikasyonlar, iritatif şikayetler açısından değerlendirildiler.
Bulgular: Vitreus hemorajisi (VH) (n:6), nüks maküla deliği (MD) (n:1) nedeni ile opere edilen 7 olgunun ortalama yaşı 61±24.11 idi. Peroperatif 1 gözde mikrokanül retina yüzeyine düştü. Olguların tümünde 20-G PPV'ye göre endoillüminasyonun daha zayıf olduğu izlendi. Preoperatif ve postoperatif GİB değerleri arasında istatistiksel anlamlı fark saptanmadı (p>0.05). Postoperatif ortalama 7.85±1.21 ay takip edilen olguların hiçbirinde incelenen komplikasyonlar ya da iritatif şikayetler görülmedi. Hepsinde EİGK'de artış izlenen gözlerde postoperatif ortalama EİGK 0.25±0.16 seviyesindeydi.
Sonuç: 25-G TSV tekniği, uygun olgularda etkin, yeterli bulunmuş ve anatomik, fonksiyonel başarı sağlanmıştır. Endoilluminasyonun zayıf olması yöntemin dezavantajıdır. Postoperatif dönemde sistemle ilgili ek bir komplikasyon veya iritatif şikayetler gözlenmemiştir.
Anahtar Kelimeler : 25-G transkonjonktival sütürsüz vitrektomi, hipotoni, endoftalmi.