Gereç ve Yöntem: Gass’ın sınıflamasına göre değerlendirilen, Grup 1B İJRT’li 2 olgunun 2 gözü ile, Grup 2A İJRT’li 4 olgunun 8 gözü olmak üzere toplam 6 olgunun 10 gözü çalışma kapsamına alındı. Tüm olgulara tam göz muayenesi yapıldı. Renkli fundus fotoğrafları çekilerek FA uygulandı. Makulanın OCT kesit görüntüleri kaydedildi. Flöresein anjiografi ve OCT görüntüleri karşılaştırıldı ve görme keskinliği ile ilişkileri araştırıldı.

Bulgular: Grup 2A’daki 4 olgunun 8 gözünden, 6’sı evre 4, 2’si evre 3 idi. Grup 1B deki 2 gözde klinik muayenede telenjiektazik damarların yanı sıra sert eksudalar ve bir gözde makulada kanama tesbit edildi. Gözlerin tamamında FA’da geç fazda genişleyen dış retinal boyanmaya ait hiperfloresans izlenirken, OCT’de bununla uyumlu ödem saptanmadı ve tüm gözlerde foveal kontür izlenebilmekteydi. 10 gözün 7’sinde (%70) retinada kalınlaşma olmaksızın foveal bölgede intraretinal hiporeflektif boşluk tespit edildi. Olguların benzer OCT ve FA görüntülerine karşın görme keskinlikleri 4 mps ile 10/10 arasında değişmekteydi.

Sonuç: İdiopatik jukstafoveolar retinal telenjiektazide, FA’daki artan sızıntıya rağmen OCT’de saptanan intraretinal hiporeflektif boşluk bulgusu tipiktir. Görme keskinliğindeki farklılıkları bu bulgularla açıklamak mümkün değildir. Hastalığın patogenezinin aydınlatılmasında daha geniş sayıda, ayrıntılı ve yüksek çözünürlüklü OCT incelemelerine gereksinim vardır. Anahtar Kelimeler : Flöresein anjiografi, idiopatik jukstafoveolar retinal telenjiektazi, optik koherens tomografi